Yonca Eldener

Geçmişi ve gizemi olan coğrafyaları yazıyorum

Dünyanın ilk inanç merkezi Göbekli Tepe nerede?

Yorum bırakın

CevaplaTV video:  Göbekli Tepe nerede?

Şu ana kadar keşfedilen en eski inanç merkezinin Türkiye’de olduğunu biliyor muydunuz?

Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan arkeolojik alan, kazıların başladığı 1995 yılından bu yana bilim insanlarının uygarlığın kökeni üzerine düşünüş biçimini değiştirdi. Belki de tüm insanlığın tarihini baştan yazabileceği için büyük önem taşıyor.

Dekoratif yontulmuş taşları ve T biçimli sütunlarıyla 12 bin yıllık dairesel yapılar, Tarım Devrimi’nden ve hatta çanak-çömlek yapımının icadından bile daha eski.

Bu inanç merkezinin adı Göbekli Tepe.ekran-resmi-2016-10-21-09-46-23Şanlıurfa yakınlarındaki Göbekli Tepe, sadece akademik araştırmaların, arkeolojik kazıların değil sanat ve edebiyatın da dikkatini çekmiş durumda.

Göbekli Tepe Muhafızı isimli kitabı ile geçen yıl okurla buluşan Yonca Eldener cevapla.tv izleyicileri için Göbekli Tepe’yi anlattı:

“Şimdiye kadar insan eliyle yapılmış bilinen en eski inanç merkezi olan Göbekli Tepe, Şanlıurfa il merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktadır.” diyen Eldener sözlerini şöyle sürdürdü:

İnsanların avcılık toplayıcılık döneminde, taş çağıda, 200 kilometre kare bir uzaklıktan bu inanç merkezine geldikleri düşünülmektedir. Yaklaşık 20 adet, yerleri radarla tespit edilmiş, yapı bulunmaktadır. Ama bunlardan arkeolojik kazısı yapılan, A, B, C, diye adlandırılan 4 yapı var Göbekli Tepe’de. Bu yapılar yaklaşık 10-12 tane, dairesel ya da spiral dikilitaşların etrafını çevreledi bir formdadır. Merkezinde de iki tane devasa dikilitaş bulunmaktadır ki bu insanı stilize etmektedir.

Göbekli Tepe’nin kazıları devam ediyor. Ülkemizde ve dünyada şimdiye kadar bulunmuş en önemli inanç merkezlerinden biridir.


Yorum bırakın

Şanlıurfa Göbekli Tepe’deki Sembol Dili

Kayıp merdiven Göbekli Tepe’dewww.cumhuriyet.com.tr

Klaus Schmidt Göbekli Tepe – İlk Tapınağı Yapanlar adlı kitabında özellikle bir dikilitaşa dikkat çekmişti. D33 diye numaralandırılan dikilitaşta yer alan semboller öyle bir şekilde dizlimişti ki, Shcmidt bunların açıklıkla okunabilen bir sembol yazısı olabileceğinin sorulması gereken bir soru olduğunu yazmadan edememişti. Taş çağı insanının açıklıkla okunabilen taş yazısı Mısır hiyerogliflerinin atası, dahası dikilitaşlar da Mısır’dakilerin atası olabilir miydi?

gt-gorsel-(1)Jared Diamond Mısır hiyerogliflerinin gelişim evrelerine dair hiç bir buluntu olmadığını yazmıştı. Oysa ki Mısır’ın kurak bir iklimi, taş yazıtların korunması için eşsiz bir imkan tanıyordu. Sümerlerin basit hesap tutanakları tutmak için geliştirdikleri yazının gelişim evrelerini takip etmek içinse elimizde yüzlerce tablet vardı. O zaman Mısır hiyeroglifleri birden bire tam halini almış şekilde nasıl ortaya çıkmıştı?

Bu sorulara kesin cevapları belki hiç bir zaman veremeyeceğiz. Ancak insan 72 dil bilen İdris’in ilk yazı yazan peygamber olduğunu düşününce kadim hikayelere dalıveriyor. Sembol dilini, farklı dilleri konuşan herkes aynı anlıyor ise durum iyice gizemli bir hale gelmiyor mu?

 

 


Yorum bırakın

Göbekli Tepe’den De Kadınlara İş Çıkmadı …

Göbeklitepe kazıları, Klaus Schmidt başkanlığında 1996’dan beri yapılıyor.  Bulunduğundan beri dünya yerinden oynaya dursun, biz başımızı iç çekişmelerden kaldırıp konuyla ilgilenemedik bile. Göbekli Tepe’de gün yüzüne çıkarılan dört tapınağı görenler, “adamlar yapmış” dedikten sonra birer birer kazı alanından ayrılırken, bazıları benim gibi Göbekli Tepe müridine dönüşmüş durumda… Tapınakların etrafında 12şer adet dikilitaş, ortasında da 2şer adet T başlı ve yüzü olmayan insan/tanrı? tasviri var.

dikilitaşAncak ben bir kadın olarak ilk çağ insanını şahsen kınıyorum! Senelerce Anadolu’daki bereket Tanrıçası kültüne sığınıp bu günün kadın haklarını ayaklar altına alan zihniyetini kınaya, şanlı günlere geri dönüşün özlemiyle kıvrana durdum. Göbekli Tepe tapınaklarının ortasında dikilen iki  dikilitaşın ise cillop gibi Tanrı-Tanrıça çift olduğunu düşünerek zevkten dört köşe gezinirken, D tapınağı moralimi bozdu. Arkeolog dikilitaşların tamamını kazıp da ikisinin de erkek olduğunu söyleyince, kadın-erkek eşitliğini bulmak için Neandertallere mi gidelim? diye soruyorum kendisine! Dikilitaşlardaki ellerin göbeğini kaşıyan bir erkeğe ait olmasına şaşırmadım ama beklentim bu değil! Tek avuntum, bu alanın ölülere adanmış olduğu ve dikilitaşlardaki kabartma tasvirlerinin cehennemi anlatıyor olması ihtimali. Sonuç bu çıkmayacaksa kazılar dursun! Bir kaç parça taş toprak için asabımız da bozulmasın! Ben ikinci romanımda bunları mis gibi çift yaptım. Bana ne?